Bugün işimi bitirip, patronuma tüm dosyaları mail ettikten ve evimi bir güzel temizledikten sonra, bu sefer bloğum için masanın başına geçtim. Genç kalma endişesinin artık sadece kadınlarda değil erkeklerde de baş gösterdiği şu son yıllarda, estetik operasyonlarını kimimiz medeni bir şekilde karşılayıp "Kendi bedenleri bize ne "diye geçiştirirken, kimimiz de "Ne gerek var, şu haline bak" diyerek acımasızca eleştirebiliyoruz. Benim fikrimi sorarsanız, insanın çevresine zarar vermediği sürece kendine ne yaptığı umurumda bile değil. Özgür iradeye saygılıyım. Ben estetik olurmuydum? Sanmıyorum. Çünkü geçen her gün yüzümde beliren küçük çizgilerin yaşamımın haritası olduğuna inanıyorum. Sevinçlerim, aşklarım, kayıplarım, acılarım, kahkahalarım, başarısızılıklarım, öğrendiklerim..... Tamamı yüzümdeki haritada gizli. Bence gençlik, insanın yaşama sevinci ile paralel. Ben bir süper babanne olacağım.. Ben torunlarımla bir bara gidip, bira içeceğim.Yetmiş yaşımı devirsem bile tıpkı fotograftaki teyzem gibi olacagım.
Hatalarımızın, korkularımızın, coşkularımızın, yaşanmışlıklarımızın aydınlattığı yolda kendimizi bulmaya çalışarak, genç kalmayı başarabilirsek, ne kadar zengin olacağımızı bir düşünsenize. Umarım hepimiz sağlıkla yaşlanır, ceplerimizi torunlarımızla paylaşacağımız, her yaşımızın gerektirdiği, yaşanmışlığı gereken bir sürü deli saçması hatıra ile doldurabiliriz.
20 Ekim 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder