7 Mart 2011 Pazartesi

RAHAT BIRAKALIM


Şu anda gündemimizde bir “ Muhteşem” kavgası ve sevdası aynı anda sürüp gidiyor.

Kimler yorum yapmadı ki.

Bakanlar, başkanlar, cezalandırıcılar...

“Ne cüretle yaparsın?” diyenler...

“Bravo geç bile kalınmıştı” diye alkışlayanlar...

Sansür fırsatını asla elinden kaçırmayanlar...

Kim ne derse desin, “ MUHTEŞEM YÜZYIL” öncelikle bir ilktir.

Tarihimizle barışık yaşamak adına bir ilktir.

Son derece köklü bir tarihe sahip olan bir millet olarak, bugün baktığınızda, Kurtuluş Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu, Atatürk hakkında meydana getirilmiş filmler, belgeseller, iki elin parmagı kadar neredeyse.

Tarihi kişiliklerimizi putlaştırmayı o kadar seviyoruz ki, onların insan olarak gerçekleştirmiş olduklarının ne kadar inanılmaz olduğunu görmeyi unutuyoruz.

Can Dündar’ın “Mustafa”, Zülfü Livaneli’nin “Veda” filmlerinden sonra ortalık kalktı oturdu. “Vay sen Atatürk’ü nasıl böyle gösterirsin?” diye. Şimdi de Muhteşem Yüzyıl ile uğraşıyorlar. Eleştri, bir sanat eserinin en büyük hediyesidir bu bir gerçek. Fakat onu görmezden gelmek, hatta daha da ileri gidip ortadan kaldırmaya çalışmak son derece çağ dışı bir yaklaşım. Eleştirenlerin bir çoğu şikayetçi olanların duygusal yaklaşımından prim yapmaya çalışanlar. ( Şikayetçi olanlar , 80 milyon da 70.000 kişi) Acı olan RTÜK’ün bunu gündem maddesi yapması.

Muhteşem Yüzyıl beğenilir beğenilmez.

Bu çok önemli değil.

Beğenmeyenlere saygı duyduğumuz kadar, beğenenlere de saygı duymak zorundayız.

Ben şahsım adına birilerinin ya da bir merciinin benim adıma ne seyredip ne seyretmeyeceğime karar vermesinden son derece rahatsızım.

Eleştirelim, araştıralım.

Somut bilgilerle gerekirse yerden yere vuralım.

Ama sanatın önünü kesmeyelim.

Onu baltalamayalım.

Biz eleştirdikçe daha güzeli için sebep doğacaktır.

Herkes en güzelini yapmaya çalışacaktır.

Meral Okay “Asmalı Konak” dizisinin senaristi iken yerlere göklere sığdırılamadı, şimdi son derece çirkin gereksiz eleştirilere maruz bırakıldı.

Son derece cesaret isteyen bir işe kalkışmış olmasına öncelikle şapka çıkarmamız gerekirken, kadını bir vatandaşlıktan çıkarmadığımız kaldı.

Tarihi bir eserin ekrana uyralanmasının, kariyerleri için ne denli riskli olduğunu bilen bu kişilerin danışmanlardan destek alması da bu yüzdendir.

Eleştiri oklarını , öldürmekten çok motive etmek yapıcı olmak adına fırlatalım.

Dizide bahsi geçen yanlışlar çıksın su yüzüne.

Çıksın ki çocuklarımız tarihimiz ile tanışma ve biz büyükler de onunla barışma şansını elde edelim.

Hiç yorum yok: