14 Ekim 2009 Çarşamba

Geçmiş zaman yerine, gelecek zaman fiileri revaçta

Her ne kadar şu aralar işssiz olduğumdan dolayı bol vaktim olsa da, -cek - cak eklerinin yer aldığı, gelecek zamanlı fiilli cümlelerimin arttığını fark ettim. Oysa geçmiş zamanlı cümlelerimin vaktimin bol olmasından ötürü, gelecek zamanlı olanlara nispeten daha fazla olması gerek. Örneğin " Merdivenin korkuluklarını boyadım"ya da "Vergi formlarımı doldurup gönderdim." gibi....Buzdolabının kapağındaki magnetlerin altına tam 22 not yapıştırmısşım.
Mesela bunlardan bir kaç tanesi şöyle saçmalıklar... "Emel den Cheese Cake tarifini iste"... "Dolaptaki giymediklerini kiliseye götür.." "Balığa yem al" BALIĞA YEM AL MIIIII !!!!????


İşte bunu okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Benim bir balığım vardı ve şu anda küçük cam kasesinde ölüydü. Üzülmenin ve suçluluk duygusunun ötesinde sevgilimin, üç gün önce bana hediye ettiği balıkçığı kısa sürede ortadan kaldırmıştım. Hemen bir tane daha alarak eskisini kanalizasyona, yenisini ise yatak odamdaki komidinin üzerine, baştacım olarak yerleştirdim. David'in balık ile ilgili yaptığı tek yorum "Kaseyi temizlemeyi öğrenmişsin" oldu. Tabi ben ona kasenin yeni olduğunu, çünkü balığın öldüğünü falan anlatmadım. Pişkin bir gülümseme ile "Ne de olsa senin hediyen, önemsiyorum." demekle yetindim. Kısacası artık balık katiliyim.
Katil olmamın yanı sıra, sorumsuz, kendıne acıyan ve yetersiz biriyim. İş aramak yerine kışımın üzerinde oturuyor, David'in gelmeyeceği günler ise tüm gün pijamalarımla dolaşıyorum. Sinirlerimi kendim bozuyorum. Bu kadar lak lak yeter. Şimdi Kiosk'tan gazete alacak ve iş ilanlarına bakacağım.

Hiç yorum yok: