Geçen ay kızımla kitap okuma yarışması düzenledik. Bir ay içerisinde en fazla sayfa kitap okuyan diğerinin bir istediğini yerine getirecekti. Yarışmamız ayın onunda bitecek. Şu anda o önde gidiyor. Ben tabii anne olarak, onun okuma zevkini daha da kamçılamak amacı ile bana vereceği cezaya zaten baştan razı olmuş vaziyetteyim. Bu tip şaklabanlıklar ve hileli oyunlarla okuma alışkanlığını uzun zaman önce ona kazandırmış olmanın gururu içerisinde olduğumu da ayrıca belirteyim. Henüz bana vereceği cezanın ne olacağına karar vermemiş! :) "Sinsi sinsi düşünmeye devam ediyorum sen merak etme" diyor. :)
Bu vesile ile ben de işten güçten zaman ayırıp, normalde okuduğum kitap sayısının üzerine çıkmaya çalışmıyor değilim hani. Bu ay okuduklarımdan bazılarını sizinle paylaşmak isterim. Belki sizin de beğendiğiniz, damak tadınıza uygun bir kitap çıkar aralarından. Diğerlerini de bitirdikçe ekleyeceğim.
KOLONİ - Grange
Grange için Avrupa'nın yeni Dan Brown'u demelerine şaşmamak lazım. Tek solukta bitireceğiniz türden macera/gerilim türünden kitaplar yazıyor. Mutlaka tavsiye ederim okuyun.
Paris'te bir Ermeni katedralinde işlenen bir cinayet. Kan yok, cinayet aleti yok, yara bere yok…
Biri yaşlı ve huysuz emekli bir polis, diğeri Çocuk Bürosu'nda görevli, ancak açığa alınmış uyuşturucu müptelası genç bir polis. Bu ikisi, gitgide hunharca bir hal alan ve peşpeşe işlenen cinayetlerin katilini veya katillerini bulmak için birlikte çalışmak zorundadır. Birbirlerine ihtiyaçları vardır, birbirlerini tamamlamaktadırlar. Ancak bu cinayetler sıradan bir seri katilin işi değildir. Gizli servisler, naziler,Yahudiler, ülke içinde ülkeler, ve 'siyah bölgeler'… Sanki birileri bir şeyleri gizlemek istemektedir.
Fransa'nın göbeğinde başka bir ülke olabilir miydi?
Bu ülkeye kim veya kimler göz yumuyordu?
Burada neler yapılmaktadır?
Kaçırılan çocuklar ile öldürülenler arasındaki bağ nedir?
İki polisin çabası cinayetleri açığa kavuşturmaya yetecek midir?
Yoksa…
Sonunu merak edersiniz de kendinizi okumaktan alıkoyamazsınız ya .. İşte bu onlardan biri. Kitabın kurgusu gayet iyi olsa da, hikaye sanki biraz zayıf kalmış gibi geldi bana. Karakter tahlilleri çok iyi. Yine de şunu söyleyeyim çevirisi o kadar iyi olmuş ki, inanın bir günde bitirebileceğiniz bir kitap.
Konusu :Beş yaşındaki Layla, Los Angeles’ta büyük bir alışveriş merkezinde kaybolur. Anne ve babası bu acıyla başa çıkamazlar; hayatları tamamen değişmiş, ilişkileri tükenmiştir. Tam beş yıl sonra, aynı tarihte ve tam kaybolduğu yerde ortaya çıkar küçük kız. Ancak konuşamamaktadır. Anne ve babası kızlarının bulunmasına sevinmiştir, fakat bu sevinç cevaplanması zor soruları da beraberinde getirir. Layla bu bir yılı nerede, kiminle geçirmiştir? Ve asıl önemlisi, neden dönmüştür?
Çok değerli bir varlığı kaybetmenin ıstırabı, intikam ateşi, akıntıya kapılmış sürüklenen insanlar... Kader yollarını kesiştirecek, onları sadece sevginin ve affetmenin gücü kurtarabilecek… Çünkü Seni Seviyorum gerilim dozu yüksek, içten duygularla örülmüş, sıcacık bir roman.
4 Temmuz 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Kızını okumaya teşvik etmek ve alışkanlık kazandırmak için çalışman ve yöntemin çok hoş, tebrik ederim. Koloniyi ben de okudum gerçekten çok etkileyici bir kitap. Çünkü seni seviyorumun da konusu ilgimi çekti, bulup okumak isterim.
Sevgili Ay-ser kitap yeni değil sanırım gecen sene yayınlandı bulabileceğinden eminim yorum için teşekkürler
Yorum Gönder