20 Mart 2011 Pazar

BAHAR BAŞINA VURSUN İNŞALLAH


Vursun ki aşk kıvılcımları yürekleri sarsın.
Vursun ki havaların ısınmasıyla şööööyyyllleeeee açılalım saçılalım.
Tek derdimiz yaza kadar kilo vermek olsun.
Gardropları da yenilemek lazım tabii. Ne de olsa kilolar gidecek!
Tatil planlarını masalara yayalım.
Okulların bir an önce kapanması için gün sayalım.
Yaz gelsin varsın! Biz kırkbeş derecede yayılalım.
Çiçeklerle, böceklerle baharı karşılayalım.
Sarı sarı papatyalar toplayalım sevgiliye.
Yol kenarında yalnız kalmasınlar diye.
Bahar geldi birinci cemre havaya, ikinci cemre toprağa , üçüncü cemre kafanıza düssün. Ya da herhangi biri farketmez.
Çıkaralım sakladığımız mavi boncukları sandıklardan.
Önümüze gelene dağıtalım.
İki günde bir aşık olalım.
Sonra acaba ‘Aşık mıyım?’ diye kendimizi ve çevremizdeki herkesi bayalım.
Başımızda kavak yelleri essin.
Yüreklerimize bahar dalları serilsin.
Her maceranın sonunda ‘Olsun! Zaten ben bunları anı olsun diye yaşadım’ diyebilelim.
Aşk kadını olup, aşk adamlarını bulalım.
Aşk adamları olup, aşk kadınlarını bulalım.
Henüz yüzü olmayan, sesi olmayan aşıklarımız için hazırlanalım.
İkinci baharlar için yürekleri aralayalım.
Şair olup yazalım, şiir olup okunalım.
Sürsün zevk-i sefa.
Sorumsuzca, şımarıkca.
Boşverin! Nasıl olsa gelir aklımız başımıza.
Kışa daha çok var nasıl olsa.

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Orhan Veli

Hiç yorum yok: